Sebastian kanunları ve Avusturya siyaseti: Partisindeki Türk Politikacıyı kovdu

DİASPORA ÖZEL
Foto: facebook.com/sebastiankurz.at

İmparatorluk geçmişi olan bir ülke acemice politikaları ile gündemde.

Avrupa'nın önemli ülkelerinden olan Avusturya son yıllarda yaptığı siyasi hamlelerle şaşırtmaya devam ediyor. En son Filistin halkına desteğini açıkladığı için yıllarca kendi partisine emek veren Türk kökenli siyasetçi Resul YİĞİT Başbakan Kurz'un talimatı ile Avusturya Halk Partisinden (ÖVP) kovuldu. Sebastian Kurz ise aynı günlerde İsrail'e destek için Başbakanlık binasına İsrail bayrağı asmıştı.

Partisinden kovulduktan sonra kamuoyuna açıklama yapan Yiğit, Lise yıllarından itibaren her zaman siyasetin içnde olduğunu, Avusturya Halk Partisi'nin (ÖVP) kendisini gelecek vaat eden bir siyasetçi olarak keşfettiğini ve partiye davet ettiğini ifade etti. Yiğit, gençliğinin en güzel yıllarını verdiği partiden hukuksuz bir şekilde kovulduğunu, ilçe başkanlığı yaptığı yerlerde dahi parti üyeliğinin geçersiz kılındığını ifade etti.

Artık Konuşuyorum

Kamuoyuna "Artık konuşuyorum" isimli bir video ile seslenen Resul Yiğit, siyasete mücadele etmek için farklı platformlarda devam edeceğini söyledi. Avusturya'da ise Resul Yiğit'in partiden kovulmasına politikacılardan çok fazla destek gelmedi.


Avusturya siyasetinde bu ilk değil.

Avusturya Halk Partisi'nin (ÖVP) ve genel olarak Avusturya siyasetinde göçmen kökenli siyasetçiler parti içerisinde ve Avusturya siyasetinde çok fazla yer bulamıyor.Parti içerisine girenler ise ağır bir baskı altında kalarak özgürce politika yapamıyorlar. Benzer bir olay daha önce aynı partide görev yapan Mustafa İsçel'in başına gelmişti.

Diğer partilerdeki durum nasıl?

Avusturya siyasetinde etkin olan diğer partiler, Yeşiller, Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) ve aşırı milliyetçi Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) göçmenlerin kendi içerisindeki siyaset yapmaları konusunda çak farkı değiller.

Türk kökenli Alev Korun, Yeşiller partisinde Federal Milletvekilliği yapmış bir siyasetçi olarak Avusturya Federal Meclisinde yaptığı konuşamalarda sıklıkla milliyetçi siyasilerin ırkçı saldırılarına maruz kalmasına rağmen partisinden çok güçlü destekler bulamamıştır. Partisi ve temsil ettiği halk adına yaptığı meclis konuşmalarında Alev Korun'a kendi ülkesinde siyaset yapması ve ülkesine geri dönmesi imalı sözlü saldırılar olmuştur.


Avusturya'da siyasal partiler arasında Türk kökenli seçmenlerin en fazla destek verdiği parti (SPÖ) Avusturya Sosyal Demokrat Partisi'dir. Bu desteğe rağmen parti, göçmen kökenli siyasetçiler arasında Türk kökenlileri ve hatta yabancı kökenlileri üst düzey görevlere getirememiştir. Bunun dışında, kendi partilerinden aday olan Türk kökenli siyasetçileri seçimlerde doğrudan aday göstermek yerine tercihli oy sistemi ile siyaset sahnesine sürmekedir. 
Bu sisteme göre, tercihli oylar kapsamında bir adayın şahsına yani kendi isminin doğrudan yazılarak oy kullanılmasına göre yüksek oranda oy almasıyla seçilme sansı bulabilmektedir. Ancak bugüne kadar bu sistemle seçilebilmiş herhangi bir Türk kökenli siyasetçi bulunamıştır.

 Sebastian Kurz, Başbakanlık öncesi göçmen politikalarının başındaydı.

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz siyasete ilk defa göçmenlerin hakları ile ilgili çalışma yapan İçişleri Bakanlığına bağlı Uyum Fonu Kurumunda başladı. Buradaki görevinde göçmen kökenlilerle beraber önemli çalışmalar yapan Kurz, siyasete atıldığı ilk yıllarda Türk kökenli bir çok siyasi ve seçmenin desteğini almıştı.

Gelinen noktada ise Kurz'un başında olduğu hükumetler döneminde ;
  • Avusturya İslam yasası ile müslüman topluma baskı kurulması,
  • Sembol yasası kapsamında Türk siyasi simgesi Bozkurt işaretinin kullanılmasının yasaklanması,
  • Terörle mücadele kanunu bahanesiyle müslüman aktivist ve kanaat önderlerinin sindirilmesi gibi gelişmeler yaşandı.