Almanya'da 60 yıl: Madalyonun iki yüzü

DİASPORA ÖZEL

60 YILA NE SIĞDIRDIK.
Bugün çoğunluğunu 21 Avrupa ülkesinin oluşturduğu yaklaşık 155 farklı ülkede 6 milyonun üzerinde Türk diasporası hem yaşadıkları ülkeleri inşaa ettiler, hem de anavatanlarıyla bağlarını canlı tuttular.


1960
Osmanlı’nın son döneminden 1960’lı yıllara kadar yurtdışındaki vatandaşlarımızın/ toplumumuzun profilini, yurtdışına eğitim için gönderilen askerler, çıraklar, kamu görevlileri ve siyasi amaçlarla yurtdışına Gönderilmiş veya çıkmış eski hanedanla ilişkili topluluklar oluşturmaktaydı. Dolayısıyla ülkenin diaspora faaliyetleri devletin gözetimindeki topluluklara odaklanmış, temel diaspora politika araçları da konsolosluklar yani Dışişleri Bakanlığı ve eğitim müşavirlikleri şeklinde buna göre şekillenmiş bulunmaktaydı.
1960’lar yurtdışına işçi göçü ve Türk vatandaş diasporasının oluşması açısından ilk kırılma noktasıdır. Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika, Fransa, İsveç ve Avustralya ile imzalanan işgücü anlaşmalarıyla kitlesel hale gelen devlet destekli göçlerle yurtdışındaki Türk varlığı belirgin bir biçimde artmış, yurtdışındaki vatandaşlarımızın ve ülkenin ihtiyaçlarına göre de yeni ve çeşitli mekanizmalar geliştirilmiştir. Yurtdışı vatandaşların haklarının muhafazasına değinen hükümet programları 1960 sonrasında artık ihtiyaçlarının karşılanmasını da içerecek şekilde genişletilmiştir.
1970
1964 yılında Çalışma Bakanlığı’nın yurtdışı teşkilatı kurulmuştur. İŞKUR çalışma ataşeleri vasıtasıyla yurtdışındaki işçilerimizin sorunlarıyla ilgilenmiştir. 1972’de Çalışma Bakanlığı’nın ana hizmet birimlerinden biri olarak “Yurtdışı İşçi Sorunları Genel Müdürlüğü” kurulmuştur. 1970’ler Aile birleşimlerinin başlamasından dolayı Türk göçmenlerin gittikleri ülkelerde kalıcı olmayı düşünmeye başladıkları yıllardır. Bu karar yurtdışı Türklere yönelik devlet hizmetlerinin de değişmesini ve çeşitlenmesini sağlamıştır. Politikalar sadece ekonomik temelli değerlendirmelerden çıkarak yurtdışı vatandaşlara yönelik politikalara anadilin ve milli kültürün muhafazasına yönelik hizmetler eklemiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yurtdışına geçici personel görevlendirmesi, dinî bayramlar için duyulan ihtiyaç üzerine 1971 yılında başlamıştır. 1976’da Bakanlık bünyesinde "Yurtdışı İşçi Çocukları Eğitimi Öğretimi Genel Müdürlüğü" kurulmuştur.
1980
1980’ler yurtdışı Türklerin kalıcılaşması ve diasporalaşma süreci açısından bir diğer dönüm noktasıdır. Almanya’da 1983’te çıkarılan ve 1985’e kadar yürürlükte kalan “Geri Dönüşü Teşvik Yasası” ndan faydalanmayarak Almanya’da kalmayı tercih eden Türkler bu yöndeki kesin iradelerini göstermişlerdir. Bu iradenin devlet politikasındaki yansımalarından biri olarak 1982 Anayasasının 62’nci maddesine yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirlerin alınması görevleri eklenmiştir.1984 tarihinde Diyanet İşleri Türk İslâm Birliği (DİTİB) adlı demokratik sivil toplum örgütü kurulmuş ve son derece etkinlik sağlamıştır.
1990’lar kurumsal politikalarda bir diğer önemli dönemeçtir. Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim bakanlığı, Diyanet İşleri Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı gibi farklı kurumların bünyesinde yürütülen çalışmaların tek merkezden koordinasyon ihtiyacının tanındığı ve bu ihtiyaca yönelik kurumsallaşma çabalarının olduğu dönemdir. 1998 yılında “Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Üst Kurulu” ve “Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Koordinasyon Kurulu” kurulmuştur.
2000
Diaspora politikalarını tek bir koordinasyona bağlama gayretleri 2000’li yılların aktif dış politika vizyonu kapsamında hızlanmış aktif katılımı artan Türk vatandaşlarının da etkisiyle 2002-2007 tarihli Yasama Meclisinde, yurtdışında yaşayan vatandaşların sorunlarının tespiti amacıyla TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulmuş ve bu komisyonun hazırladığı rapor doğrultusunda 30 kurum ve kuruluşun temsilcileriyle birlikte yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik kapsamlı bir Strateji Belgesi oluşturulmuştur. Bu strateji belgesinin de etkisiyle 2010 yılında Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı kurulmuştur. 2010 yılından önce yurtdışında yaşayan vatandaşlara ilişkin hizmetler Dışişleri Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi birçok kamu kurumu tarafından içerisinde takip edilmekteydi.